Bu haber 27 Ocak 2025, Pazartesi 09:34 tarihinde eklendi. 341 kez okundu.
Lüleburgaz TEMAD’tan ilk mücadeleyi veren astsubaya plaket
TEMAD Lüleburgaz Şube Başkanı Mahir Çoğu, 1969 yılında mücadele ateşini ateşleyen Recai Öztürk’e plaket verdi.
Bu davranış Türkiye genelinde de takdirle karşılandı.
Plaketin verilmesinin ardından açıklamada bulunan TEMAD Lüleburgaz Şube Başkanı Mahir Çoğu yaptığı açıklamada; “1967’de çıkarılan Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, muvazzaf astsubayları dışarıda bırakarak ordunun fedakâr emekçilerine büyük bir haksızlık yaptı. 1969’da yalnızca mühendis subaylara tazminat hakkı tanıyan kanun, Malatya 7. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda görev yapan 110 bakım teknisyeni astsubayının sabrını taşırdı. Bu haksızlığı dile getirmek için bir araya gelen astsubaylar, dilekçelerle bağlı oldukları komutanlığa başvurdular. “Bu bize yapılan bir haksızlıktır!” diye haykırdılar. Eşleri Malatya da komşu ve tanıdıklara haklı davalarını anlatarak kamuoyu oluşturdular. Yaklaşık 10 bin kişilik yürüyüş organize ederek bir cumartesi günü Malatya’nın en işlek caddesinde yürüyüş yaptılar, Atatürk anıtına çelenk koydular ve bir hak mücadelesini başlattılar.
Bu toplu mücadelenin en cesur isimlerinden biri ise Astsubay Çavuş Recai Öztürk’tü. Ancak Recai Öztürk yalnız değildi; 110 astsubay, birlikte dayanışma içinde hareket ederek haksızlık karşısında sessiz kalmayacaklarını gösterdiler. Onların bu güçlü duruşu, hak mücadelesinin ilk kıvılcımını ateşledi.
1970 yılında, Malatya’daki astsubaylar verdikleri dilekçede şunları söylediler: “Mühendis subaylara tanınan tazminat ve özlük haklarından yararlanmak istiyoruz. Hakkımızı teslim etmiyorsanız, bizi diğer kuvvetlere görevlendirin!”
Ancak bu dilekçelerin ardından ödül yerine ceza geldi. Soruşturmaya alınan 110 astsubayın 66 sı Kara kuvvetleri Piyade sınıfı 2 tanesi Deniz Kuvvetleri 5 tanesi de Jandarma Genel Komutanlığına kuvvetleri ve sınıfları değiştirilerek yeni birliklerine atamaları yapıldı. Kara Kuvvetleri’ne gönderilenlerden biri de genç Astsubay Çavuş Recai Öztürk’tü. Bu karar, yalnızca bir cezalandırma değil, aynı zamanda dayanışmayı kırmaya yönelik bir girişimdi. Ancak Recai Öztürk ve arkadaşları yılmadı. Onların ortak duruşu, adalet için verilen mücadeleye ilham oldu.
Malatya’da başlayan bu birliktelik, yıllar içinde büyük bir hak mücadelesine dönüştü. 1975 olayları, zorlu hapishane süreçleri ve verilen kırıntı niteliğindeki haklar, bu dayanışmanın değerini hiçbir zaman azaltmadı. Bugün Recai Öztürk’ü ve o gün cesaretle imza atan 110 astsubayı anıyorsak, bu, onların ve cefakar eşlerinin birlikte verdiği mücadelenin gücüdür.
Bu hak mücadelesi, yalnızca Recai Öztürk’ün değil, aynı zamanda tüm astsubayların dayanışma ruhunun bir eseridir. Onlar, adaletin ancak birlik ve cesaretle sağlanabileceğini tüm Türkiye’ye gösterdiler. Hepsine minnettarız.”
Ertan BAYER
|