Geçtiğimiz hafta Lüleburgaz'ın en önemli fabrikalarından birinde bir işçi arkadaşımızın Covid-19 virüsü sebebiyle hayatını kaybetmesi üzerine bu konuyla ilgili düşüncelerimizi yazmamızı isteyen çok sayıda mesaj aldık. Bugünkü yazımızı bu konuya ayırmayı ve daha önemli bir tehlikeye dikkat çekmeyi bir sorumluluk olarak görüyorum. Bu sebeple yazımızda Korona salgını döneminde fabrikalarda çalışmaya zorlanan işçilerin hayatlarını tehdit eden Covid-19 virüsünden daha tehlikeli başka virüslerden bahsedeceğiz.
Hepimizin bildiği gibi tüm dünyada ve Türkiye'de sendikalar sermaye ve iktidar karşısında işçilerin haklarını savunmak için kurulmuştur. Sendikaların topladıkları aidat ve sendikacıların aldıkları yüksek maaşlar karşılığına görevleri; işçilerin haklarını savunmak, korumak ve geliştirmektir. Korona salgını günlerinde Hak-İş ve Türk-İş gibi konfederasyonların aldığı tavır ve Lüleburgaz'daki bazı sendikaların Korona döneminde ve özellikle işçi ölümleri sonrasında gösterdikleri tutum akıl ve mantıkla izah edilemeyecek noktaya gelmiştir. Sendika ve konfederasyon yönetimlerinin bu dönemdeki tavırları işçilerin kendi örgütlü gücü olan sendikaları sorgulamaya başlamasına sebep olmuştur.
AKP'ye oy verdiği için AKP'nin işçi karşıtı uygulamalarına ses çıkartmayanlar, sendikadan kendisine menfaat sağlayanlar, sendikalarda ağalık yapanlar ve ağanın adamları olanlar, işçi sınıfı için Korona’dan daha tehlikeli virüslerdir. İşçi sınıfı birçok sendikada yuvalanmış ve işçiyi temsil ediyor gözüken bu virüsleri tespit edip onlardan kurtulmadan işçi ölümleri ve hak kayıpları son bulmayacaktır. İşçi sınıfının tamamını tehdit eden bu virüsler sadece kendi makamları ve menfaatleri için sendikacılık yapanların ve bunlara destek verenlerin oluşturduğu sendikal virüslerdir. Tüm Türkiye'de sendikaların içine sızmış bu virüsler sermaye ve iktidarla kol kola girerek emekçilere karşı açık ya da gizli tavır almışlardır.
Bu virüsler işçiden kesilen aidatları kendilerine ödenen haraç gibi görmekte ne krizde, ne grevde, ne de salgınlarda işçisine destek olmamakta, onların sosyal yardım alacak hale gelmesini umursamamaktadır. Sendikaları, kendilerini ve kurdukları düzenin adamlarını mutlu etme aracı olarak gören bu virüsler, işçilerin tek gücü olan sendikaların içini boşaltmakta, işçiler arasında “senci benci” ayrımı çıkararak sınıfsal birliği bozmakta ve işçilerin tüm koruma kalkanlarını dağıtarak sermaye karşısında kaybetmeye mahkum hale getirmektedirler. Bu sendikal virüsler sendikaların gücünü, işçilerin birliğini ve hak arama mücadelesi bilincini yok ettikten sonra, iş cinayetleri, iş kazaları, hak kayıpları için uygun ortam oluşmakta ve işçiler aynı tezgahta çalıştıkları arkadaşlarının ölümünden sonra bile ne yapacağını bilemez hale gelmektedirler. Korona virüs bir fabrikada 20-30 kişiye bulaşıp ölümlere sebep olurken sendikal virüsler her yıl binlerce işçinin işine, ekmeğine sebep olmakta, binlerce işçinin ve işçi çocuğunun geleceğini yok etmektedir.
Bu virüslerin daha birçok belirtileri var ve bu virüslerin özelliklerini benden çok daha iyi anlatabilecek birçok işçi arkadaşımız var. Bu gerçek emekçilerin varlığı ve mücadelesi isçi sınıfının ve sendikaların virüslere tamamen teslim olmadığının da göstergesi.
Korona salgını bir gün bitecek ve bunu bilim adamları sağlayacaklar. Ancak sendikal virüslerden kurtulmanın tek yolu işçilerin bu virüse yakalanmadan, onların alın teriyle yaşayan bu virüslere karşı mücadeleyi birleşmeleri ve mücadeleyi yükseltmeleridir. Bu gün, bir kez daha ortaya çıkmıştır ki işçilerin kurtuluşu kendi ellerindedir.
İşçi kardeşlerimizi bir kez daha uyaralım. Sendikal virüslerden korunmak için üç altın kuralı unutmayın.
MESAFE: Sendikal mesafeden daha fazla yaklaşmayın.
MASKE: Yüzlerindeki sahte maskeleri indirip çöpe atın.
DEZENFEKTE (TEMİZLİK): Sendikanızı virüslerden temizleyin.
Bu virüslerden Lüleburgaz'da var mı diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bunu anlamak için, bu yazıda anlatılanları anladığınız biçimde tüm arkadaşlarınıza anlatın. Bunları anlattığınız için sizin aleyhinizde konuşan, böyle yazılara ve yazarlara hakaret eden, sizlerle birlikte işçilerin haklarını savunmaya çalışan emek dostlarına iftira atanlara iyi bakın. Belki de bu sendikal virüsler hemen yanı başınızdadır.
Selam ederim.