CORONA YÖNETİMİ KRİZİ - Özgür Kaya

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da Corona’dan hayatını kaybedenlerin sayısını açıklaması sonrasında hepimiz bildiğimiz ama söylemek istemediğimiz bir gerçekle karşı karşıya kaldık. Başta Sağlık Bakanı olmak üzere devlet yetkilileri ve idareciler halka yalan söylüyor ve gerçekleri saklıyorlar. Gerçek rakamların açıklanması sonrası Türkiye Avrupa sıralamasında 1. Sıraya oturmuş oldu. Uzun zamandır Türkiye ilk defa Avrupa’da bir konuda birinciliği yakalarken, Kırklareli ve Lüleburgaz’da Corona’lı hasta oranında Türkiye 1.si olmayı başardı. Yöneticilerimiz bu başarıyla (!) ne kadar gurur duysalar azdır.

Oysaki Corona salgını başladığından bu yana toplumun çeşitli kesimlerinden insanlar ülkenin ve şehrimizin yöneticilerine sürekli uyarılarda bulunuyorlar. Halk hep bir ağızdan sosyal medyada, gazetelerde televizyonlarda yöneticilere (!) bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Lüleburgaz halkı da Lüleburgaz Belediye Başkan yardımcısı Erol Özgür Corona’dan hayatını kaybettiğinde yüzlerce sosyal medya paylaşımı yaparak sessiz bir korku çığlık attı. Ama Yöneticiler bunu da anlayamadılar, belki de Türkiye’de ve Dünyada ilk defa Corona’dan hayatını kaybeden birisine cenaze töreni düzenleyerek camide ve törende insanları bir araya getirmeyi başardılar

           Bilim adamlarından gelen uyarıları ve halkın gösterdiği tepkileri şehrimizdeki hiçbir yöneticinin dikkate almadığını Kırklareli ve Lüleburgaz’ın Corona’da 1. Sıraya yükseldiğini Ana Haber bültenlerinde öğrenince daha iyi anladık. Kırklareli AKP milletvekili Selahattin Mimsolmaz ve AKP İl başkanı Alper Çiler’in Coronaya yakalandığı dönemde, Lüleburgaz Belediye Başkan yardımcısı EROL Özgür’ün,  Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu’nun makam şöforu Şadan Tokuç'un Corona'dan hayatını kaybetmesi de durumun her yerde aynı olduğunu gösteriyor. Kırklareli’nin genelinde köyler karantina altına alınırken, Lüleburgaz’da ise daha düne kadar belde belediyesi olan Sakızköy tamamen karantina altına alınıp kapatıldı. Hemen her gün gelen ölüm haberleriyle Kırklareli ve Lüleburgaz'daki sosyal medya hesapları taziye evlerine dönmüş durumda.

        Bütün bunlar olurken Sağlık Bakanı başta olmak üzere tüm genel ve yerel idareciler sanki yönetme sorumluluğu onlarda değilmiş gibi halkı –anonsla- uyarmaya devam ediyorlar. Özellikle Lüleburgaz halkı mesleği doktorluk olan belediye başkanından çok büyük beklentiler içindeyken belediyenin sadece anons yapması ve çöp konteynırlarını yıkıyor olması şaşkınlık yaratıyor. CHP il ve ilçe yöneticilerinin böyle bir dönemde partiyi kapatması ve sadece disiplin dosyaları hazırlamak için partiyi açması da Lüleburgaz halkında siyasetçilere güven kaybına sebep olmaya devam ediyor.

         Diğer yandan halka maske dağıtamayan, IBAN numarası gönderip para isteyen hükümet böyle bir dönemde Lüleburgaz'da -kaymakamdan emniyet müdürüne- tüm bürokraside değişikliğe giderek göreve yeni gelenler için daha zor bir dönem yaratırken ve virüsle mücadelede Lüleburgaz için de ciddi bir riskler yaratıyor.

        Kısacası Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi ama bu uzun soluklu ve ciddiyetle yürütülmesi gereken süreci Hükümet de yerel yönetimler uzun vadeli bir mücadele olarak planlayamadılar ve halk sağlığını programlarının 1. Maddesi olarak kabul edemediler.

        Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Ve biz bir kez daha tüm iyi niyetimizle soruyoruz;

        Hem genel bütçede hem yerel bütçede CORONA virüsle mücadele programı hazırlanması bunun için para ayırmak çok mu zor?

        Taksilerde şoför ve yolcuyu ayıran koruyucular koymak ve taksicilere dezenfekte malzemesi dağıtmak çok mu zor?

        Minibüslerde günde 1 defa olsun virüs temizliği yapmak çok mu zor?

        Bütün fabrikalar kırmızı alarm verirken işçi servislerini dezenfekte etmek bunları denetlemek çok mu zor?

        Camilerde hiç olmazsa Cuma namazı öncesi virüs temizliği yapmak çok mu zor?

        Coronalı hastası olan evlere malzeme dağıtmak ve hatası olan apartmanlarda günlük virüs temizliği yapmak çok mu zor?

        Dükkanını kapatmak zorunda kalan esnaftan alışveriş yaparak Corona hastası olan evlere yemek göndermek çok mu zor?

        Kentin önemli noktalarına konulacak MASKE-MATİK'lerle halkın (günlük) temiz maskeye ulaşmasını sağlamak zor mu?

Bunlar gibi daha onlarca soru cevap beklerken Corona Krizinin ülkemizde ve şehrimizde bir yönetim krizine dönüşmeye başladığını da görüyoruz. Allah milletimizi ülkemizi şehrimizi ve çocuklarımızı daha beterinden korusun

Selam ederim.