CHP’nin 2015 genel seçimlerinde Kırklareli oy toplamı: 129.000 iken, 2018 genel seçimlerinde 117.000’e düşmüştü. Son yapılan 2019 yerel seçimlerinde ise (Lüleburgaz’da alınan rekor 50.000 oy ve İYİ Parti ittifaklarına rağmen) CHP’nin il genel meclis oyları 116.000’de kaldı.
Son yerel seçimde Kırklareli Merkezde Bağımsız Belediye Başkan adayının kazanması, Kofçaz ve Pınarhisar belediyelerinin kaybıyla ile birlikte CHP’de olmayan ilçe belediye sayısı 5’e yükselirken, CHP 8 ilçe belediyesinden sadece 3’ünü kazanabildi. Diğer yandan Alpullu ve Büyük Mandıra gibi kritik öneme sahip belde belediyeleri de kaybedilirken Babaeski ilçesinde tarihi oy düşüşleriyle son 30 yılın en ciddi oy gerilemesi yaşandı. 2020 yılında ise CHP’den seçilen Evrensekiz Belediye Başkanı istifa ederek AKP’ye geçti.
Siyasetin içinde olanlar ve yakın takip edenler, Kırklareli’nde CHP için ciddi bir tehlikenin ortaya çıktığını, CHP’nin oy tabanında ciddi bir oynama, kaynama ve hareketlilik olduğunu görüyor ve takip ediyorlar.
2019 yılında yapılan ilçe ve il kongrelerinin bu erime ve gerilemeye çare olması beklenirken sonuç farklı oldu.2019 yılındaki ilçe kongrelerin de, oy kayıplarının nedenleri sorgulanamadı, 8 ilçede 5 belediyenin kaybedilmesinin muhasebesi yapılmadı ve seçmendeki olumsuz eğilimi giderecek yol ve yöntemler belirlenemedi.
Milletvekilliği ve Belediye Başkan atamalarının yarattığı parti içi kaos ortamı sonrasında yapılan ilçe kongrelerinde, yetki ve makam sahiplerinin de yönlendirmesiyle ‘’yeni ilçe yönetimleri’’ seçilmişti. Bu güne kadar toplumsal hiç bir başarıya imza atmamış, 2 yıl önce nerede olduğunu Facebook anılardan bile ispat edemeyecek ve hiçbir kriz yönetim ya da toplumsal öncülük başarısı göster-memiş kadrolar, -liyakate göre değil sadakate göre- pazarlıklarla belirlenerek göreve getirilmişti. Siyaset bilgisi, becerisi ve mücadele geçmişi sınırlı olan bu kadrolar, Kırklareli İl kongresinde kendi yerellerinde başarı gösteremeyen siyasilerle yan yana gelerek İl Başkanlığını da belirlemişti.
CHP Lüleburgaz’ın ‘’yeni ilçe yönetimi’’ ise seçilmesinden bu yana 1 yılı aşkın bir zamandır CHP’nin oy kaybını engelleyecek bir plan ve programla seçmeni ikna edecek bir çalışma ortaya koyamadı. Diğer yandan Lüleburgaz’da ‘’yeni belediye yönetimi’’nin yarattığı hayal kırıklığı kamuoyunda, gazetelerde ve sosyal medya da sıklıkla dile getirilmeye başlandı.
Son günler de temizlik işçilerinin belediye önünde HAK-HUKUK-Adalet pankartlarıyla eylemler yapması, Pandemi sürecinde ilçe örgütünün ve belediye yönetiminin yetersiz olduğu yönünde Lüleburgaz kamuoyunda oluşan genel algı, CHP’nin Lüleburgaz’da da erimeye başladığına işaret ediyor. Son 1 yıldır Lüleburgaz Pazartesi Halk Toplantıları ve Kırklareli Çarşamba Toplantılarının yapılmıyor olması üyelerin ve delegelerin partiyle olan duygusal bağlarını zedeliyor. Üyesinden delegesinde ve Meydanlara çıkmaktan uzak duran CHP Lüleburgaz’ın ‘’yeni yönetimi’’, İYİ Parti’nin eylemlerinde ‘’figüran’’ olarak boy gösteriyor.
Lüleburgaz İlçe yönetiminin kendisini koltuğa getiren belediye yönetimiyle çatışmaya girmesi, İl yönetimi ile Merkez ilçe yönetimi ile arasındaki sorunlar, CHP’de peş peşe gelen disiplin işlemleri ve ihraç talepleri CHP’deki ‘’yeni yönetim’’lerin, partinin klasik hastalıklarına tekrar yakalanıp ‘’iç çatışma ve çekişme’’ ortamına geri döndüğüne işaret ediyor.
Deneyimsiz ve acemi şoförler yolun sonundaki uçurumu fark eder mi bilmiyoruz !!!
Bildiğimiz tek şey tüm Türkiye’nin ve Kırklareli’nin, yüzünü kendi içine değil, halka ve sokağa dönerek iktidara yürüyen bir CHP’ye ihtiyacı olduğudur.