24 Ocak 1993 yılında öldürülen Gazeteci Uğur Mumcu, 31 Ocak 1990 yılında öldürülen Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kurucusu Muammer Aksoy’un öldürüldüğü tarih olan 24-31 Ağustos arasında kalan hafta ülkemizde Demokrasi Güçleri tarafından “Adalet ve Demokrasi Haftası” olarak kabul edildi.
Başta Mustafa Fehmi Kubilay’dan Uğur Mumcu’ya, Muammer Aksoy’dan Bahriye Üçok’a, Ahmet Taner Kışlalı’dan Necip Hablemitoğlu’na Mustafa Yücel Özbilgin’e ülkemizde Adalet ve Demokrasi’yi, kısaca Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’i savunan bu kişiler Cumhuriyet Şehitleri olarak anılırlar.
Cumhuriyet’e sahip çıkmak ise bugün sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) değil AKP’den MHP’ye, İyi Parti’den Saadet Partisi’ne tüm partilerin görevi olmadır. Çünkü Cumhuriyet’in önemini ve değerini bizde 15 Temmuz 2016 yılında meydana gelen Darbe Girişimi daha iyi göstermiştir.
Cumhuriyet’e sahip çıkarken tüm partilerin görevi ise partilerinin içlerinde gizlenmiş olan gizli Cumhuriyet Düşmanları’nı ortaya çıkarmaktır. “Partiler bunları nasıl anlayacak?” derseniz bunun cevabı çok basittir.
Bugün bulunduğumuz kentte de Cumhuriyet düşmanları gözümüzün önünde çıkarları için kendi düşüncelerine uymayan partilerde bulunmaktadır. Ancak fırsatı bulduklarında ise hemen ısırmaya kalkmaktadır. Somut örnek vermek gerekirse Bu Cumhuriyet düşmanlarının ağzından Atatürk, Cumhuriyet, Demokrasi, Şeffaflık ve Hesap verilebilirlik gibi kelimeler asla düşmez. Onların gerçek kimliğini ortaya çıkaracak olan konuları genellikle yalnız konuşmayı severler. Kalabalık ortamda fazla konuşmazlar. Eleştiriye asla gelemezler, Basına, işçiye, işçi sendikalarına, gerçeklerin herkes içinde konuşulmasına, ihtiyaç sahibi olan kişilere asla dayanamazlar. Para kazanmak için her türlü insanla ticaret yapmaya hazırdırlar. Şahsi çıkarları her düşünceden kişilerden yardım almaya hazırdırlar. Paraya çok değer verdikleri için asla samimi arkadaşları yoktur. Biraz düşünürseniz görürsünüz etrafımızda bu insanlardan çoktur. İşte bizlerin ve siyasi partilerin esas görevi kendilerini gizlemiş esasen Cumhuriyet düşmanı ve tahammülsüz olan bu kişileri tespit edip halka da göstermektir.
Unutmayalım faşist kişiler, kişileri öldürerek düşünceyi yendiklerini sanırlar. Oysa düşünce asla ölmez. Eğer ölseydi ATATÜRK hayatını kaybettikten sonra Atatürkçü Düşünce ölürdü. Oysa Atatürkçü düşünce O’nu sevmeyenlerin bile şimdi sarıldığı düşünce oldu.
Bu düşüncelere bu ülkede Cumhuriyet için canını veren Cumhuriyet Şehitlerimizi rahmet ve özlem ile anıyoruz, sağlıklı günler diliyoruz.
Kalın sağlıcakla…