Kıymetli Okurlarım,
İş bu mektup şahsım tarafından Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yazılmıştır.
‘’ SN. CUMHURBAŞKANIM,
Tanzimat-ı Şerriyye’den itibaren milletimiz bir kararsızlık batağında çırpınmaktadır. Dünya’nın en şerefli milleti olmasına binaen bu aziz millet geçmişte kendi kültüründen ve inancından uzaklaştırılmaya çalışılmış ve bunun sonucunda da ağır bedeller ödeyerek bugün ki sınırlarına gerilemiştir.
Batı’yı maddede değil manada taklit eden jakobenlerin, Batılılaşmayı medeniyet sanan kalp gözü kapalı muhterislerin ‘’ millet bilmez biz biliriz’’ zihniyetinde olanların yaptıklarının bedellerini gelecek nesillerin ödememesi adına yapılan çalışmaların yanında, artık Türkiye’nin bir karar vermesi bu karar neticesinde şahsınızın politik elinin güçlenmesi pek tabii en büyük devrim olacaktır.
Son gerçekleşen Nato toplantısında, ABD başkanı Joe Biden’in iki yüzlü tavrı bize ve bana ancak ve ancak 15 TEMMUZ gecesini hatırlatmaktadır. 1980’lerde McLuhan ve benzeri zatların ortaya attığı, Global dünya safsatası, ‘’ Dünyayı Küresel bir şehir’’ haline getirme planına en büyük engeller kendi iç dengelerinde milliyetçi ve muhafazakar olan liderlerdir.
Efendim,
Donald Trump’un ABD seçimlerini kaybetmesi her ne kadar dünya tarafından sevinçle karşılansa da, Donald Trump her ne kadar geçmişi kanlı bir zihniyetin temsilcisi olsa da bu beni Türk Devlet ve Milletinin menfaati açısından korku ve endişeye sevk etmiştir. Trump, küreselcilere karşı, kendi müesses nizamına karşı dik duran bazen delice adımlar atan bir adam olarak tarihte ki yerini almıştır. Lakin Trump’un olaylı bir şekilde azledilmesi, seçilememesi ve yerine Siyonist olduğu herkesçe bilinen ve Pasif karakter olan Biden’in seçilmesi bütün dünyaya bir mesaj mahiyetindedir.
Uluslararası Politika deyimiyle Yatay Yapılanma dayanakları, yani coğarafi sınırlar, kültürler ve hukuki normlar işlevselliğini dikey yapılanmaya devretmiş, yani dünya artık global şirketlerin yönetimine doğru sürüklenmiş şekildedir. Salgın döneminde, Google, Facebook, Amazon, Apple ve Microsoft ülkelerin demokratik yapılanmalarını tehdit eder hale gelmiş ve algı yönetimlerinin zirvesine çıkmışlardır.
Sn. Cumhurbaşkanım,
Tüm bu gerçekleşen meseleler ile birlikte, gözümüzden kaçmayan bir başka detay ise Çin’in ekonomik büyümede çağ atlaması durumuna gelmesidir. Brexit ile İngiltere’yi küreselcilere açan, Trump’un azledilmesi ile ABD’nin küresel iddiasını yerle yeksan edenler Çin’i olabildiğince tahkim etmiş ve dünya pazarına açmıştır. Bu gelişmeler yanında Rusya komşumuz haline gelmiş, Çarları Deli Petro’dan beri hayal ettikleri sıcak denizlere inmişlerdir. Anadolu’nun etrafı ateş çemberi, Mavi Vatan pimi çekilmiş bomba gibidir.
Efendim,
Küresel köy bir başka deyişle ‘’ Global State’’, bir başka deyişle ‘’ sınırsız, inançsız tek dünya devleti’’ projesinde hedef olan ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Zira ulus devlet sınırlarını korumak için PYD, PKK gibi örgütleri sınır dışı operasyonlar ile yer ile yeksan eden bir ordu, dünya beşten büyüktür diyen bir lider, küresel oyun kurucuların tek dünya devleti projesine en büyük engellerden birini teşkil etmektedir.
Efendim,
Tanzimat-ı Şerriye’den beri ikilemde kaldığımız konulara kesinlik kazandırmak elzem hale gelmiştir. Doğuda mıyız? Batıda mı? Natoda mıyız? Avrasya’da mı? Bunun kararını vererek yolumuza devam etmek ve bu noktada siyasi ayrımına bakmadan iç cepheyi tahkim etmek dış politikada sizin elinizde ki en büyük koz olacaktır.
Bu Natotoplantısıda göstermiştir ki Türkiye onlar için her zaman tehdittir ve yine göstermiştir ki dünya artık soğuk savaş zihniyeti ile değil yukarıda bahsettiğim sisteme doğru, global bir köye doğru evrilmek istenmektedir.
Sınırlarını koruyan, inançlarını savunan ve dünyada adaleti dillendiren bir ülke, bir lider ve bir milletin varlığını istemedikleri için, yıllar önce gerçekleşen bir nato tatbikatında resminizi hedefe koyup atış yapan şerefsizler, bugün yine şahsınızda Türk milletini hedefe koymuş, yarınımıza ve yıllarımıza göz koymuştur!
Siz bizden daha iyi görüyorsunuz ki, batı batmıştır. Asya parlamıştır. Kısa süre önce verdiğiniz röportajda ‘’yeni asya’’ projesine atıf yapmış ve hemen sonrasında Karabağ’ın Azerbaycan’a katıldığını müjdelemiştiniz. Türkiye’yi Asya’da 400 milyonluk soydaşları kucaklayacaktır. Mesele sizin siyasi hayatınızda çokça defa yaptığınız gibi bir karar alıp arkasında dik durmanızdan ibarettir. Bu millet Liderine uymayı bir salih amel kabul eder ve arkasından gider. Efendim, Asya’yı Çin’e bırakamayız.
Zat-ı Devletleriniz ‘’ hedefimiz bu’’ derse bu millet o hedefe yürümek için tekalifi milliye emirlerini nasıl uyguladıysa aynını yapar, canından geçer yine de sizi yalnız bırakmaz. 2023, 2053,2071 için karar vermeli ve yüzümüzü artık özümüze dönmeli ve 400 yıllık batı çukurundan hep beraber çıkmalıyız. Batı’nın kaybedecek ve biz kaybeden tarafta olmamalıyız.
Efendim,
Hedeftesiniz, Hedefteyiz, AK Partilisi, MHP’lisi CHP’lisi hepimiz hedefteyiz. Yeni dünya düzeninde yerimizi alamaz isek telafisi zor günler bizi beklemektedir. Batı kolonlarından sarsılmıştır, sizin de söylediğiniz gibi masada oturmaz isek, masada parçalanan oluruz. Asya Türkiye’yi üzerine doğacak güneş gibi beklemektedir. Türk-i Cumhuriyetler parlayan yıldızlar iken onlara bir de Güneş lazımdır. O da Türkiye’dir ALLAHIN İZNİ İLE.
Sürç-i Lisan etti isem hoşgörünüze sığınıyor, Çalışma ve gayretlerinizde başarılar ve muvaffakiyetler sunarak, saygılarımı iletiyorum efendim.
16.06.2021
Gazeteci-Yazar
Doğukan ÖNAL