Belediye meclisleri kabaca TBMM’nin Yerel minyatürüdür. Burada Meclis üyelerini Milletvekili, Başkanı Hükümetin başı, Başkan yardımcıları ve Komisyonları da Bakanlıklar gibi düşünmek gerekir. Kısaca tümünün hafife alınmayacak görev ve sorunlulukları vardır. Büyüğü ne yaparsa küçüğü de aynısını yaparmış misali bunların seçiminde demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Çünkü; Başkan alır kalemi eline kim ile çalışmak isterse, Kim daha güvenilir ve itaatkarsa başlar yazmaya, tabii bu arada başkana telkinler baskılar ile herkes bu listede yer almaya çalışır. Zordur vesselam bu listeyi yapmak. Kimse bu kocaman belediyeyi yönetmek için ehil kadrolar lazım, Değişik uzmanlıklara sahip arkadaşlar yer almalı demez. Zaten onları seçim zamanında Başkanın resminin altında dizili görürsünüz ve bir daha da pek gören olmaz, adı ve siması unutulur. Şuanda dahi yolda çevirin 10 vatandaşı tanıdığı meclis üyelerini sorun 3 taneden fazlasının ismini sayan çıkmaz.
Oysa yetkileri ve sorumlulukları gerçekten çoktur ve önemlidir. Hatta diyebiliriz ki onlar EVET demeden Belediye başkanı hiçbir köklü icraat yapamaz, Üstelik bir kez seçildiklerinde Başkan ben senin ile çalışmaktan vazgeçtim değiştiriyorum şakasını dahi yapamaz. Bağımsız ve Özgürdürler. Partilerinden istifa etseler yada (daha kolayı) ihraç edilseler veya Parti değiştirseler bile Meclis üyeliği devam eder.
Dedik ya Meclise öneriler sunma, Teklifler verme, yorum yapma gibi icraatlarda şahsen Bağımsız ve özgürdürler. Ancak ulu büyük siyasetçilerimiz bunun da kolayını bulmuş “GRUP KARARI”. Türkçe meali şöyle:Partinin meclis grup Başkanı çıkar; Sayın partili Meclis üyelerimiz Biz şu konuda bunun olmasına karar verdik. Bu karara herkes uymak zorundadır, uymamak parti suçu olup ihraç sebebidir. Oylamada herkes aldığımız bu karara uyacak ve ona göre oylamada Evet diyecektir der. Hatta bunun yasal bir de defteri vardır karar oraya alınır ve her meclis üyesi im za la mak zorundadır. Türkiye tipi büyük demokrasi böyledir çünkü. Yinede Şu ana kadar Lüleburgaz CHP’nin hiçbir yazılı grup kararı almadığını, o defteri meclis üyelerinin imzalamadığını 2 meclis üyesinin beyanından biliyoruz. Ancak Belediye Başkanın Grup toplantısında “Kim ne konuşacaksa burada konuşsun mecliste kimse konuşmayacak” Direktifi verdiğini, güya Sözlü ! grup kararı aldığını da biliyoruz.
Buraya kadar yazdıklarım sitem ve ironiden ibaretti fakat Halkın sizlerden beklentileri gerçekten çok fazla, Sizi belediyede iş takibi yaparken değil, hepinizin Halka dokunmak sorunları dinlemek ve Belediye yönetimine ulaştırmak ve çözüm üretmek gibi asli göreviniz var. Hiç biriniz Parmak indir- kaldırcı değilsiniz, olmamalısınız.
Halkın sizden beklentileri ve sitemleri var, Sokak dilinde birkaçını sıralarsak eğer
*Sizlere ulaşmak sıkıntıları var, Sosyal medya hesaplarınızda iletişim bilgilerinizin bulanmadığı ve size derdini anlatma yoları olmadığı,
*Belediye meclis çalışmalarını Basın yada Sosyal medyada paylaşmadığınızı,
*Partiniz CHP’nin sosyal medya platformunu hiç kullanmadığınızı,
*Belediye Başkanının Faaliyetlerine katılmadığınız çok dikkat çekici, Kırgınlık var sanılıyor.
*Halk; Bazı Üyelerin Belediyede iş takibi yaptığı kanaatinde (Bu konuyu daha önce İlçe Başkanı Devrim Beye iletmiştim ancak ya ciddiye alıp uyarmadı, ya da Üyeler Devrim beyi ciddiye almadı) Sitemler böyle devam ediyor.
Oysa;
Halk sizleri sahada görmek ve sizlere derdini anlatmak istiyor. Belediye yönetimine ulaşamadığı zamanlarda sizler halkın sesi ve istek dili olmalısınız. Gerektiğinde Muhalif tarafınızla inandığınız halkın haklı talepleri karşısında dimdik durmalısınız. Unutmamak lazım siyaset insan kazanma sanatıdır, görevde bulunduğunuz sürece ne kadar faydalı ve yararlı olduğunuzu bir gün sıradan vatandaş olarak aramıza döndüğünüzde anlayacaksanız. Yüzümüze baktığınızda bir gülümseme yakalarsanız Başarılısınız dır. Bu size halkın siyasette cesaret ve yol verme tebessümüdür.
Bizler her ne kadar Belediye başkanını seçmiş ve onunla birlikte sizi seçmiş olsak da, Belediye yönetimlerinin icraatının, adaletinin, hakkaniyetinin sigortası sizlersiniz.
Halk teveccüh gösterip sizleri o göreve getirdiyse, Şimdi sizin Halka bunun ödülünü verme, onları dinleme zamanı, Lütfen Halkın sesine kulak verin, çünkü cezası şaka gibi ve ağır olur.
Hayri AKPINAR