Belediye ağaç budaması yaptı
YA KAZA OLURSA!
Vali Turan’dan hafta sonu ziyaretleri
Bugün sağanak yağışlı
Bu yazı 17 Ağustos 2021, Salı 09:21:39 tarihinde eklendi. 3926 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÖÇMEN MASASI - HAYRİ AKPINAR

İnsanlar veya topluluklar doğal afetler, savaşlar veya yaşamlarını sürdürmelerine imkan vermeyen zor şartlarda genellikle komşu ülkelere yada davet edildikleri ülkelere her şey normale dönene kadar sığınırlar. Yani belli bir süre sınırı vardır.Bunlara sığınmacı veya misafir deriz. Onları kabul ve yardım etmek elbette insani bir tavır.
GÖÇMEN MASASI

 

Ülke olarak 5 milyon civarındaki sığınmacıyı 7-8 yıldır kendi yurttaşımızın sahip olmadığı haklar verilerek ve vatandaşın cebinden çıkan 60 milyar dolar harcayarak misafir ettik. Gördük ki Dili ve kültürü bize uymayan bu insanlar misafir kavramını aşarak hayatımızın her alanına girdiler ve birçok alışkanlıklarını Türk toplum kültürüne soktular. Çoğu zaman uyum sorunları ve çatışmalar yaşadık, Üzüldük, kızdık bazen de kin duyduk Ancak Devlet politikası deyip sabrettik ses çıkarmadık sustuk. Suriyeliler bile bu toplumun dengelerini bozmuşken ve Ülkelerinde savaş son bulmuşken dönmeyi hiç düşünmediler. Bazı şehirlerimizde kendilerine ait bölgeler ve mahalleler oluşturdular. Bu;Devlet eliyle zorunlu kabuldü.

         Şimdi ise Afganlılar göçü başladı devlet politikası mıdır bilemem, Cumhurbaşkanı “Türkiye yol geçen hanı değildir” diyorAncak bu defa tehlike düşündüğümüzden büyük. Bu insanlar 3500 km mesafeden 3 ülke geçerek bize geliyor yada getiriliyor onu da bilemem.

         *Benim asıl dikkatimi çeken gelen gurubun 20-40 yaş aralığında erkek olması ve aralarında hiç kadın olmaması.

         *Aralarında yaşlı yok, şişman ya da engelli yok, tamamı genç erkekler.

         *Sırt çantaları yok, yedek giysileri de yok. Ellerinde su şişesi dahi yok.

         *3500 km mesafeden değil de 5 dakikalık yoldan gelmiş gibiler. Hiç birinde yorgunluk belirtisi yok. Üstelik ülkemin önde gelen otobüs firması tarafından taşınıyorlar, Parasını kim veriyor?

         *Hepsi aynı cins spor ayakkabı giyiyor, Asker nizamında yürüyorlar, Düzenli ve organize siviller, Endişeli yada üzgün değiller, göreve gider gibiler.

Her şeye benziyorlar ama SIĞINMACIYA asla .

         Bu gelen tahmini 500 bin Afgan hiçbir kayıt altına alınmadan şehirlerimizde başı boş dolaşmaktalar, Bu insanların kültür, örf-adet ve gelenekleri bizim toplumuz ile tamamen zıt.       Kadını mal olarak gören toplum yaşamında yer vermeyen, yok sayan bu insanlar şehirlerimizde dolaşırken kültür çatışmalarının olmaması mümkün değil, peki biz yaşadığımız şehri bu kültürden nasıl koruyacağız. Hayatında başı açık ve etekli kadın görmemiş, televizyonu, günah sayan, bu insanlar ile nasıl uyum sağlayacağız.

         Madem Devlet onları kabul etme kararı almış o zaman ulusal problemleri çözme yöntemlerini de düşünmüştür diyebiliriz. Ancak Yaşadığımız şehri yöneten Belediye başkanlığınca acilen Muhtarlar ve Bazı sivil toplum kuruluşlarının da içinde yer aldığı “göçmen masası” kurulmak zorundadır.  

         Bu şehre giren ülkesi ne olursa olsun Sığınmacıların nerede konakladığı, ev kiraladığı, çalıştığı gibi toplum düzeni içinde nerede yer aldıklarının takip edilmesi kontrol altında tutulması gerekmektedir.

         Her mahalle muhtarı, Mahallesindeki kaç sığınmacı olduğunu nerede ikamet ettiğini, ikamet ettikleri evlerde kaç kişi kaldığını sürekli takip etmeli edindikleri bilgileri Göçmen masasına bildirmelidirler. Eğer yardım edilecekse bu disiplinde yapılmalıdır.

         Dikkat ettiysek eğer, sığınmacılar ile vatandaşlar arasında çıkan tartışma ve kavgalar genel olarak kontrol ve takip edilmeyen başı boş sığınmacılar ile kültür ve toplu yaşam kurallarımız arasındaki uyum farkından kaynaklanmaktadır. Doğru bir tane değildir her toplumun doğrusu başkadır. Özellikle Afganlı sığınmacılar için Doğrularımızın çelişmesi daha bariz ve nettir. Türk toplumu için medeniyet göstergesi sayılan, Giyim, yaşam ve eğlence tarzı onlar için yasak ve günahtan öte bir şey değildir. Bu tür insanları şehrimize kabul ediyorsak, Onları eğitmek ve uyum sürecini iyi yönetmeliyiz.

         Bu şehirde yaşayan vatandaşlarımız da üstüne düşeni yapmalı, hem mahalle muhtarlarına hem de “Göç masasına” sığınmacılar ile ilgili bilgi akışını sağlamalıdırlar. Türk ulusu olarak evet misafirperveriz, başımızın üstünde yeri var Ancak yılların emeği ve kahrıyla oluşturduğumuz bu şehri ve kültürünü Korumak ve daha ileri yaşam kalitesine ulaştırmak için Başta Lüleburgaz belediyesi, Sivil toplum kuruluşları kamu ve özel kuruluşlarımız ile planlı, organize ve insani çalışmalar içinde olmalıyız. Çünkü bu şehir kocaman mutlu bir aile.

                                                                  Hayri AKPINAR

Yazdır Paylaş
Diğer HAYRİ AKPINAR Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek