Kıymetli okurlarım,
Şimdi bize sevinmek düştü. Bahar ile birlikte bir arınma vetiresi ve nefis muhasebesini yağan rahmet ile gönüllerimize Nakşeden Ramazan-ı Şerif ayına erişmek nasip oldu. Oruç, İslam’ın şartı olmanın yanında, bedene kuvvet, gönle muhabbet, cennete davettir.
Bu mübarek ay, birbirimizi anlayacağımız, seveceğimiz, kalbimizde dostluk ve kardeşlik tohumu ekeceğimiz, müstesna ve mübarek bir aydır ve ebedi kurtuluşun en dişli anahtarı olmanın yanında bu ay’a ulaştığımız için sevinmek ancak ve ancak kamil bir imanın alametidir.
Tüm tarihi vesikalarda sabittir ki Türk milletini Yüce Rabbimizin kılıcı yapan ve onu aziz kılan yegane mesele dini hususlara gösterdiği müthiş edep ve bu konuda titiz davranmasıdır. Evet.. Bizler bundan 500 yıl önce 23 milyon metre karede Ramazan’ı, sağladığımız adalet ve güvenirlilik duygusu ile karşılardık ve gönül burcumuzda on bir ayın sultanının rahmet bayrağını göndere çekip, bir medeniyetin tasavvurunu cihan sahnesinde bina ederek huzurun yegane teminatı olurduk.
Şimdi etrafımız ateş topu. İlahi buyruk ‘’ Kardeş olun, bir olun birlikte olun ve benim ipime sarılın’’ kelamını kadim bir emir olarak buyurmuşken bizler, yani müminler bölündük, parçalandık ve toplanamadık ve toplanamıyoruz.
Ey Ağabeyim, Ey Kardeşim, Gönüldaş!
Ümmet-i Muhammed bir vücudun parçaları iken Yüce ALLAH senin ecdadının hizmet ve hürmeti hasebi ile seni bu vücudun kalbi, beyni yaptı da sana bir görevi teslim etti. Sen Allah’ın adaletini hakim kılmak ve nizam-ı alem’in teminini sağlamak zorundasın!
Sen kendini bugün ki sınırlar ile sınırlandıramazsın, ecdadının kanını döktüğü her memlekette senin hakkın ve borcun var, eğer bir önem adledersek bu hak ve borca, borcun hakkının önündedir ve o memleket ahalisinde acı çeken, gözyaşı döken, sömürülen, yıkılan ve zulme uğrayan kim varsa bu senin vebalindir.
Suriye’de çocuklar oyuncak yerine varil bombalarının esiri ise, Filistin de yaşlı amcalar zindanlarda çürüyorsa, Doğu Türkistan’da bir baba ‘’ Kızıma tecavüz ettiler, Ailecek intihar etmemiz caiz midir? Diye fetva soruyorsa, biz duramayız, sen duramazsın, durmamalısın ve durmayacaksın.
Dünya sana ve milletine bu denli bir ihtiyaç duyduğu bir dönemi hiç yaşamamıştı. İftar sofralarında birbirimize duyduğumuz hasreti giderirken ve mutluluğun tebessümlerini temaşaha eder iken bilmeli ve düşünmeliyiz ki, Somali abdest alacak su bulamıyor, Myanmar ekmeği bulamıyor, Yemende iftar sofralarında şehadet konvoyları adeta resmi geçit töreni yapıyor!
Mazlumun duası seni çağırıyor, göz yaşları senin yollarına dökülüyor, feryatlar dinmek için seni bekliyor.
Şimdi bu Ramazan ayağa kalkma vakti olmalı ve birlik beraberlik içerisinde yaraları sarma görevimizi yerine getirmeye azmetmeliyiz.
Gelin önce birbirimize sarılıp, birbirimizi sevelim ki açılan her iftar zulme bir barikat olsun, sevgi ve şefkate bir köprü olsun, dünyada göz yaşını durduracak bir iklimin başlangıcı olsun.
RAMAZAN AYIMIZ MÜBAREK OLSUN
Hürmet ve Muhabbetlerim ile.