Lüleburgaz İçin Bir Artı Değer - Ozan Akarsu

Lüleburgaz sakinleri yıllardır süre gelen mevcut sorunlarla her gün tekrar tekrar yüz yüze kaldığı için geleceği ile ilgili hiçbir yeniliği ve gelişmeyi yakalamıyor. Haliyle bir talep yaratmadığı için yerel iktidarın ve yerel muhalefetin dikkati de bu tür konulara kaymıyor. Dolayısıyla bu tür konularda fikir sunanlara karşı vatandaşlar haklı olarak ‘’iyi de bak bu mesele halledilmedi ki bu dediğin gerçek olsun’’ diye çıkışıyor.

Bir önceki yazımda değindiğim dijital para konusuna binaen ben de beni tanıyan neredeyse herkesten benzer tepkiyi gördüm. ‘’bak onca yazdın ama bir bekleme durağı bile yok, bir de dijital para ile ödeme istiyorsun’’ diyerek sitem ettiler. Ne diyebilirdim? Onlar da haklıydı…

Tepkilerden sonra Lüleburgaz için bir Artı değer katmak adına ‘’bekleme durağı’’ hakkındaki beklentimi gözden geçirdim. İşçilerin fabrika servisi beklediği saatlerde onları ayazdan ve yağıştan koruyacak duraklardan bahsetmiş, varsın kliması veya ısıtıcısı olmasın bizi yağıştan kollasın demiştim.

Bir yandan dijital para veya kripto para konusunda yasal düzenlemeler yapılırken, yerel yönetimler adına bu gelişmelere açık yeni bir ödeme sistemi inşa edilerek, hizmet – minnet dengesi daha hızlı bir şekilde güçlenecek. Zira bana göre devletlerin de devlet üstü yapılar karşısında var olabilmesinin şartı da bu olacak.

Haliyle sadece panolarda reklamlarını gördüğümüz kent uygulamasının, aynı zamanda dijital bir cüzdana dönüşmesi kaçınılmazdır. Şayet güncellenmiş bekleme durakları, öncelikle kent uygulamasını kullanan kent sakinleriyle bir alma – verme sürecine aracı olabilirse var olabilir. Aynı şekilde Kentin her yerinde cüzdan gibi kullanılabilen bir uygulama rağbet görebilir. Bir örnek ile anlatayım.

Sabah işe gitmek için kalktım. Topladığım pet şişeler ile bekleme durağına gittim. Pet şişeleri geri dönüşüm kutusuna tek tek attım. Orada bakiyemi gördüm. Telefonumda hes kodu ile eşlenmiş, parmak izi veya yüz tanıma ile güvenliği sağlanmış uygulamamı açtım. Karekod ile geri dönüşümdeki parayı uygulamama yükledim. Hemen yanındaki yiyecek - içecek otomatına gittim, istediğimi atıştırmalığı seçtim, tekrar karekodu açtım, ödememi yaptım, seçtiklerimi aldım ve bekleme durağına geçerek servisi beklemeye başladım. Lüleburgaz Belediyesi de kaç kişinin hizmet – minnet dengesi için alma – verme sürecine dâhil olduğunu hesaplamaya başladı. Gün boyunca telefon arka planında açık kent uygulaması da ben adım attıkça dijital jeton çoğalttı ve iş dönüşü o dijital jetonlarla belediyenin ikramı olan kahvemi aynı duraktan karekod okutarak ücretsiz aldım. Ertesi hafta boyunca biriktirdiğim jetonlar ise bir etkinlik bileti almama yardımcı oldu.

İlerleyen yıllar ise sadece E-TL mi kullanabileceğiz, yoksa Lüleburgaz çıkışlı bir kripto paramız da olacak mı, bunu gösterecek. Hâlihazırda ülkemizdeki belediyelerin kent kartları dijital kart olarak telefon uygulamasına dönüşüyor. Dünyada ise ödeme sistemleri vasıtasıyla özellikle turizm sektöründeki şirket ve yerel yönetimler kripto para için ısınma turları atmaya başladı bile. Pek çok kripto para uygulaması da özellikle adım sayar gibi çalışarak biriken jetonlar ile anlaşmalı ürünler almaya yardımcı oluyor.