Beş duyu organımızla algıladığımız her varlığın karşılığı olan sözcükler somut, akıl yoluyla algıladığımız her kavramı karşılayan sözcükler ise soyut sözcükledir. Bireyler ortalama on iki yaşına kadar somut sözcükler kullanarak konuşur. Zihinsel ve fiziksel gelişimin sürmesi esnasında akıl yoluyla algılanan kelimeler konuşma dilimize girer. Artık kelimeleri bazı cümlelerde somut anlam ifade edecek şekilde bazen de aynı kelimeleri soyutlaştırarak soyut anlam ifade edecek biçimde kullanmaya başlarız. Düşünce gücümüzün, akıl melekelerimizin gelişmesi, dilimizi kullanmayı öğrenmemiz ancak bunu sağlar. Aynı şey dilimizde gerçek ve mecaz anlam dediğimiz sözcükleri cümlelerde kullanmak ve bu ayrımı anlamak ile devam eder.
İnsanın aklına düşünmeden gelen ilk anlam bir sözcüğün temel anlamıdır. Temel anlama bağlı kalarak biraz düşündükten sonra sözcüğe yakıştırılan anlamlar ise yan anlamdır. “Çocuğun ayağı kırılmış.” dediğimizde “ayak” sözcüğünü temel anlamıyla “Masanın ayağı kırılmış.” cümlesindeki “ayak” sözcüğünü ise yan anlamıyla kullanılmış oluruz. Yan anlam dediğim gibi yakıştırmaca anlamdır. İnsanların biçimsel, şekilsel ve işlevsel olarak benzerlik ilgisi kurduğu temel anlama bağlı kalarak kullandığı diğer anlamdır. Aslında her ikisi de gerçek anlamdır.
Mecaz anlam ise dilin sözcüklerinin sözlük anlamları dışında insanlar tarafından başka anlamlara gelecek şekilde kullanmasıdır. Yani “değişmece” anlamdır. Her cümlede aynı sözcüğün farklı anlamlara gelecek şekilde kullanılmasıdır. “Bugün hava soğuk.” Dediğimizde “soğuk” kelimesi gerçek anlamda, “Etrafına göre çok soğuk bir insandır.” Dediğimizde “soğuk” kelimesini “mesafeli, sıcakkanlı olmayan” anlamına gelecek şekilde mecaz anlamıyla kullanmış oluyoruz. Bu sözcüklerin anlam boyutunda kazandığı dil zenginliğidir. Aynı kelimeyi sanki farklı kelime ya da kelimeler kullanıyor gibi birçok değişik cümlede kullanma avantajıdır.
Bununla kalmıyor terim anlam dediğimiz bilim, sanat, spor, matematik, dil bilgisi, tiyatro, müzik vb. gibi bütün bilimsel alanların kendi içinde, o alanda kullanılan kelimelerini görüyoruz. Bunlar da gerçek anlamdır ve o dilin sözlük hafızasına kattığı kelimelerdir. Yani dil zenginliğidir. İşte dilin tüm zenginliklerinden ne kadar çok faydalanabilirsek dilimizi de konuşmalarımızda o kadar zenginleştirebiliriz. Değerli okurlarım, dilin zenginlikleriyle baş başa kalmanızı diliyorum…