Peygamberimiz (as) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: “Yedi sınıf insan vardır ki; Allah Teâla onları, başka hiçbir gölgenin bulunmadığı günde (kıyamet gününde, arşının) gölgesinde gölgelendirecektir. Bunlar; Adil idareci, Allah'a ibadet ederek yetişen genç, gönlü mescitlere bağlı olan kimse, Allah için biri birini seven, O'nun için bir araya gelen, Onun için biri birinden ayrılan iki kimse, Kendisini mevki sahibi, güzel bir kadın (meşru olmayan ilişkiye) davet edince; “Ben Allah 'tan korkarım” diyen kimse, Sağ elinin verdiğini sol eli duymayacak kadar gizli sadaka veren kimse, tenha bir yerde Allah'ı anarak gözyaşı döken kimse.”
Hadis-i şerifte bize peygamberimiz(as) ne anlatıyor, anlamaya çalışalım. Öncelikle mahşer gününün dehşetinden bahsediliyor. İnsanları terleten, endişelendiren, kimsenin kimseye yardım edemeyeceği, herkesin kendi derdine düşeceği, hesap verme telaşının yaşandığı Mahkeme-i Kübra anlatılıyor. Dünyadaki güzel davranışlarından dolayı, Allah'ın özel koruması altında olacak, yedi özel insandan bahsediliyor. Bunlar;
1-Adaletli idareci: Bulunduğu makamı, menfaati için değil, idaresi altındaki insanlara faydalı hizmet verebilmek için işgal eden, Ömer(ra) misali, gece, gündüz halkı için çalışan, herkese eşit davranan, Allah korkusundan titreyen, haram yemeyen, rüşvet almayan idareci…
2-Allah'a ibadet eden genç: Gençlik; insan kanın kaynadığı, adı üstünde delikanlı olduğu dünyevi zevklerin tavan yaptığı dönem. Bu dönemde ihtiyaçlarını Allah’tan korkarak, helal ve haram sınırları içerisinde, tatmin eden, ahlaklı, iffetli, namuslu kız veya erkek delikanlı, ergenlik çağından itibaren ibadetlerine devam eden genç kimse.
3-Gönlü mescitlere bağlı kimse: Mescit; cami, namaz kılınan, secde edilen yer demektir. Dünyalık işini, gücünü tamamlayıp, günlük namaz vaktini takip eden, aklı, fikri meyhanede, kumarhanede veya başka bir yerde değil de, Allah'ın evinde olan kimse.
4-Allah için birbirlerini sevenler: Beraberliklerinde, arkadaşlıklarında dünya menfaati olmayan, sırf Allah rızası için, inanalar kardeş olduğu için birbirlerini sevenler, ayrılmaları gerekince yine aynı gaye için hareket edenler.
5-Zinadan uzak duran: İffetli, namuslu kişi. Mevki sahibi birisi tarafından yapılan zina teklifini kabul etmeyen. Züleyha'nın Yusuf(as)a yaptığı teklifte Yusuf(as)un dediği gibi: -“Allah'a sığınırım” diyebilen kimse.
6-Gizli sadaka veren: İyiliklerinin duyulmasını istemeyen, yaptığı iyiliklerden, hayırlardan, insanları övgüsünü, alkışını beklemeyen, Allah bilsin yeter diyebilen kimse.
7-Tenhada gözyaşı döken: Allah aşkıyla gözyaşı dökebilmek kolay değildir. İnsanın bu hale gelebilmesi, kalbinin yumuşaması, gösterişten uzak olmaya çalışması nefisle cihadı gerektirir. En büyük ve zor olan cihat, nefisle yapılandır. Allah sevgisi kalbini doldurmuş, marifetullah sahibi kişi, gözyaşları dökerek gözden uzak, Allah ile baş başa ibadet ediyor. Ne mutlu böyle nefis eğitimi yapabilen ve manevi derecelerle yükselebilen kişilere!
Bu hadis-i şerifte bahsedilen özelliklere sahip olabilmek, insanın gönül dünyasını, kalbini temizlemesi, haramdan, gösterişten uzak durması, nefsin kötü arzularına, gayr-i meşru isteklere karşı kendini tutması nefis eğitimini gerektirir. Peygamberimiz(as) buna; “büyük savaş” diyor. Bu zor, ama imkânsız değildir. Mevlanalar, Yunus Emre'ler, Nasrettin hocalar, Hacı Bektaş-i Veliler… Bunu başaran insanlardır. Onun için gönüllere taht kurmuşlardır. İşte böyle insanları, Allah mahşer gününde özel koruma altına alacağını, Arşının gölgesinde gölgelendireceğini müjdelemektedir.
Ahmet BOSTANCI