Hepimiz Âdem’in çocuklarıyız. Allah katında eşitiz. Âdem(as) ise, topraktan yaratıldı. Âdem’in ilk çocuklarından Habil ve Kabil vardır. Habil ve Kabil bir konuda anlaşamamışlardı. Hangimizin haklı olduğunu anlamak için Allah’a kurban adayalım. Kimin kurbanı kabul olursa, haklı olan ortaya çıkar dediler. Kıssanın bundan sonrası Kur'an-ı Kerîm'de şöyle anlatılır:
-"Onlara Âdem'in iki oğlunun kıssasını hakkıyla oku. Hani Âdem'in iki oğlu birer kurban takdim etmişlerdi de (her nedense) birinden kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen, diğerine; Ahdim olsun) seni katledeceğim' dedi. Diğeri ise, Allah ancak muttakilerden (kurban) kabul eder. Öyleyse Allah'tan kork, niyetini düzelt. Eğer sen, beni öldürmek için elini kaldırsan bile, ben seni öldürmek için elimi kaldıracak değilim. Çünkü ben Rabbü'l-âlemîn olan Allah'tan korkarım. Dilerim ki sen, kendi günahınla birlikte benim günahımı da yüklenesin ve de cehennemlikler den olasın. İşte zalimlerin cezası budur' dedi. Nihayet (Kâbil Hâbil'i) öldürmekte nefsine uydu ve onu öldürerek zarara uğrayanlardan oldu.
Sonra Allah kardeşinin ölüsünü nasıl gömeceğini ona göstermek üzere, yeri eşeleyen bir karga gönderdi. (Çünkü ilk defa bir ölüm oluyor ve Kâbil gömmeyi düşünemiyordu. Yapacağı işi bir kargadan öğrenince) "Bana yazıklar olsun! Kardeşimin ölüsünü örtmek konusunda, bu karga kadar (bile) olamadım' dedi de ettiğine yananlardan oldu"
Kur’an’ın anlattığına göre Kabil haksızdı ve inançsızdı. Haksızlığı ortaya çıkmasına rağmen, tövbe etmedi, inatla direndi, haklı olan kardeşi Kabil’i öldürdü. İnsanlık tarihinin ilk katili ve teröristi oldu.
Peygamberimiz (as) öz kızına ve halasına şöyle seslendi;
-“Ey Rasûlullah Muhammed’in kızı Fâtıma! Ey (halam) Safiyye! Allah katında makbûl ameller işleyiniz! Çünkü ben (kulluk yapmadığınız takdirde) sizi Allah’ın azabından kurtaramam!” Buyurdu.
Yine hatırlayalım; Lût peygamberin karısı, Nuh peygamberin oğlu ve eşi, Muhammed(as)in öz amcası Ebu Leheb inanmadılar. Cehennemlik oldular.
Kur’an ve hadisler; Peygamberlere kan bağı olanlar değil, onlara inananlar ve ahlaken onları örnek olanlar, zalime ve zulme karşı duranlar, adaletin tarafında yer alanlar, istikameti doğru olanlar dünya ve ahiret mutluluğunu elde edebilirler. Peygamberimiz(as) buyurdular ki:
-"Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar."