AKP, Yeniden Refah Partisi ve HÜDAPAR’la koalisyon görüşmeleri yapıyor. Koalisyon dönemleri geride kaldı dediler ya. Geride kalmadı. Adına ittifak diyorlar ama bal gibi koalisyon. Her parti birbiri ile koalisyon yapmaya çalışıyor. Ne kadar saçma sapan bir sistem.
Hükümetimize ayıp olmasın, biz yine de ittifak diyelim. Yeniden Refah Partisi, AKP ile ittifak için görüştü. Ülkenin bu kadar büyük sorunları varken ittifak için sadece tek bir şart koştu. Bu şart ne biliyor musunuz? “Kadına şiddeti ortadan önlemeye yönelik 6284 nolu yasayı kaldırırsanız sizinle ittifak yaparız” dediler. “Yani erkek karısını istediği gibi dövebilir, kolunu bacağını kırabilir” dediler. “Bunu yasaklamak bizim dinimize uymuyor” dediler. Rüşveti ortadan kaldırın demediler, ballı maaşları ortadan kaldırın demediler, yoksulluğu ortadan kaldırın demediler, saraylarda yaşamayın demediler. Bunlar bizim dinimiz açısından o kadar da önemli değil dediler. Ne dediler? Kadına şiddeti yasaklamayın ki erkek karısını ağız tadıyla dövebilsin dediler.
Ey Fatih Erbakan! Baban Profesör Necmettin Erbakan siyonizmi bilirdi, kapitalizmi bilirdi, yoksulluğu bilirdi, işsizliği bilirdi, emperyalizmi bilirdi. Bunlara ciddi karşıydı. Bir babana bak, bir de kendine bak. Babanın kemiklerini sızlattın. Ey Ak Parti ! Bu kafayla mı koalisyon yapacaksın. Bu kadar mı muhtaç kaldın. Yoksa sende mi aynı kafadasın?
Gelelim HÜDAPAR’a. Aşırı Kürt milliyetçisi ve aşırı Şeriat yanlısı bir partidir. Kızlar okula gitmemeli diyen bir partidir. İran destekli terör örgütü Hizbullah ile aynı düşünceleri savunmaktadır. Ama HÜDAPAR’a göre Hizbullah bir terör örgütü değildir. Bu yazımızda şu Hizbullah^’ı biraz anlatalım. Terör örgütü mü değil mi siz karar verin.
Biliyorsunuz 1400 seneden beri İslam dünyasında bir Şii- Sünni kavgası vardır. Aslında çok anlamsız bir kavgadır. 1400 sene önce Hz. Ali Medine İslam Devleti Başkanı ve Halife iken kendisine bağlı Şam Valisi Muaviye’yi görevden almak istedi. Muaviye görevi bırakmayı reddetti. Kendisine bağlı topraklarda ayrı bir devlet kurdu. Emevi soyundan geldiği için adını Emevi Devleti olarak koydu. O da halifeliğini ilan etti. Müslüman aleminde aynı anda 2 halife oldu. Zamanla Muaviye Hz Ali’yi öldürterek İslam aleminde tek halife kaldı. Hz. Ali’nin küçük oğlu Hz. Hüseyin onun halifeliğini kabul etmedi. Bunun üzerine Kerbela’da Muaviye’nin oğlu Yezid tarafından öldürüldüler. Muaviye tarafında kalanlara Sünni dediler. Muaviye’yi kabul etmeyip, Hz Ali’nin tarafında olanlara ise Şii dediler. Biz Türkleri de Emeviler Müslüman yaptığı için ağırlıklı olarak Sünni’yiz. Bugün Hz. Ali ve oğlu Hz. Hüseyin’in öldürülmesine Şii’si, Sunni’si, Alevisi tüm Müslüman alemi karşıdır. O zaman 1400 yıldır bu kavga niye.
Müslümanlar arasında barışı, kardeşliği sağlaması gereken Diyanet İşleri Başkanı, Emevi kılıcıyla hutbe ye çıkarsa bu kavga biter mi? Dış güçler bu kavgadan çok memnun. Sünni tarafta İŞİD diye bir örgüt kurdular. Şii tarafında ise Hizbullah diye bir örgüt kurdular. Yıllardır iki tarafı birbirine kırdırdılar. İŞİD Allahü Ekber deyip Şii öldürdü. Hizbullah Allahü Ekber deyip cami bombaladı. İki tarafta diğerini Müslüman olarak kabul etmedi. İki tarafta bütün bunları din için yaptıklarını söyledi. Anla anlayabilirsen.
Devlet içerisinde kontrolden çıkmış yapılar vardır. Bu yapılar zamanında PKK’ya alternatif olsun diye Hizbullah’ın Güneydoğu’daki faaliyetlerine göz yumdular. Güya bunu devletimizin bekası için yaptılar. “Düşmanımız PKK’nın düşmanı bizim dostumuzdur” dediler. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan’ı duymayanınız yoktur. Oranın halkı tarafından çok sevilen, çok popüler, çok aktif bir emniyet müdürüydü. Ancak bu bölgedeki Hizbullah’ın yapılanmasına karşı geliyordu. Bu örgütün üzerine çok gidiyordu. 2000 yılında Emniyet Müdürlüğüne 500 metre mesafede suikastla öldürüldü. Yapanlar hiçbir zaman bulunamadı. Ancak Hizbullah’ın yaptığı çok açıktı. Bu örgüt pek çok kişiyi domuz bağı denen yöntemle çok kötü işkenceler yaparak öldürdü. İslamcı Yazar Konca Kuriş’i 35 gün işkence ettikten sonra boğarak öldürdüler. Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı örgütün yayınladığı bazı işkence videolarını seyrederken bayılan arkadaşlarımız oldu dedi.
AKP şimdi bu Hizbullahı terör örgütü olarak kabul etmeyen HÜDAPAR’la ittifak kurmaya çalışıyor. AKP bu kadar mı çaresiz. Biz artık böyle karanlık örgütler, böyle karanlık ilişkiler istemiyoruz. Biz artık çağdaş, demokrat ve özgür bir Türkiye istiyoruz. Artık bunun zamanı geldi. Zamanı geldi de geçiyor bile.