Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim insanları Allah’a iman etmeye, mü’minleri Allah’ın ve Resûlü’nün emirlerine uymaya davet etmiş, onların buyruklarına karşı gelmekten sakındırmış, Allahın emir ve yasaklarını, peygamber sözü dinlemeyen toplulukların başına pek korkunç belâlar geldiğini beyan etmiştir, bu yasaklar ve haramlar insanın hem dünya da hemde ahirette zarar görmesine sebep olacak tavır,hareket ve amellerdir.
Bunları şöyle sıralayabiliriz;
ŞİRK KOŞMAK:
Şirk kelime anlamı olarak Allah’a ortak koşmak, birden fazla ilâh olduğunu kabullenmek demektir.Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de kesin bir dille yasaklanmıştır:
"(Ey Muhammed!) De ki: “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. …” (6.En'am-151) Şirk, en büyük haram ve insanı küfre(dinden çıkaran)götüren bir sapıklıktır.
"Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar." (Furkan sûresi-68)
"... Artık putlara tapma pisliğinden kaçının," (Hac sûresi-30)
Şirk, neticesi itibarıyla bir çeşit küfürdür,(Dinden çıkmaktır)
HAKSIZ YERE BİRİNİ ÖLDÜRMEK:
Başkasının hayatına kıymak, katletmek.
Cinayet, bir terim olarak insanın hayatına karşı işlenmesi yasaklanmış fiillerdendir. Cinayet; öldürme ve yaralama olmak üzere iki kısma ayrılır. Öldürme, dünya ve ahirette cezayı gerektiren bir fiildir. Dünyadaki cezası kısas, ahiretteki ise cehennem azâbıdır. Çünkü o, dünyada Allah'ın yaratmasına tecavüz, kişinin,toplumun ve toplum hayatının emniyetini tehdid eden bir fiildir.
Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de;
“… Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça, Allah’ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin. ...” (En'am sûresi-151)
Meşru hak, kişinin kendi karar vermesi ile değil, mahkeme kararıyla belirlenir.
"Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. ..." (İsra sûresi-33)
"Kim bir mümini imanından dolayı kasden öldürürse, cezası içinde ebedî kalıcı olmak üzere cehennemdir. Allah ona gazabetmiş ve lânet etmiştir. Ve ona büyük bir azap hazırlamıştır. " (Nisâ sûresi 93)
Haksız yere cana kıymak, büyük bir günahtır.
İNTİHAR ETMEK
Kişinin başkasını öldürmesi Rabbimiz tarafından nasıl yasaklanmış ve büyük günah ise, kişinin kendisini öldürmesi de büyük günahtır ve Allah tarafından yasak edilmiştir.
İntihar, Allah'ın yaratmış olduğu cana kıymaktır. Bu yüzden de büyük günahlardandır. İnsana canı veren Allah olduğu gibi, onu almaya yetkili olan da odur.
Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulmuştur:
"Ey iman edenler, mallarınızı aranızda karşılıklı rıza ile gerçekleştirdiğiniz ticaret yolu hariç, batıl yollarla yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir." (Nisa sûresi 29).
Nebiyy-i Ekrem(Aleyhisselam)şöyle buyurmuştur:
“Kim kendisini dağdan atarak intihar ederse, o Cehennemde devamlı ve ebedî olarak sonsuza kadar kendini dağdan atar. Kim zehir içerek intihar ederse, zehirini eline alır ve Cehennem ateşinin içinde ebedî olarak onu içer. Kim de kendisini bir demir ile öldürürse, demirini eline alır ve Cehennem ateşinin içinde ebedî olarak o demiri karnına saplar.” (Buhârî,Müslim)
Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kim İslâm'dan başka bir din adına bilerek yalan yere yemin ederse, o kişi dediği gibi (yalancının biri)dir. Kim, ne ile intihar ederse, kıyamet günü onunla azâp olunur. Sahip olmadığı bir şeyi adayanın adağı geçersizdir. Mü'mine lânet etmek, onu öldürmek gibidir." (Buhârî)
KİŞİNİN YOKSULLUK KORKUSUYLA ÇOCUKLARINI ÖLDÜRMESİ
İslam dini gelmezden önce Cahiliye döneminde, insanlar kız çocuklarını fakirlik korkusuyla öldürülmüşlerdir. Bu çirkin adet İslamiyet geldikten sonra kesinlikle yasaklanmıştır. Ancak ayetin emir kapsamından sadece bunu anlamamız yeterli ve doğru olmaz. Hamile kadınların, sağlık açısından bir mecburiyet olmadan, karınlarındaki bebekleri kürtaj yoluyla parçalatıp almaları de yasaktır.(O da sadece anne hayatı tehlikeye girecek ise müsaade edilmiştir).
"Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de biz rızıklandırırız. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır." (İsra sûresi-31)
Çocukların hayatlarını korumak son derece önemlidir. Gerek doğmuş olsun, gerek anne karnında bulunsun, bütün çocukların yaşama hakları İslâm dini tarafından korunmuş, teminat altına alınmış ve kutsal olarak kabul edilmiştir.
De ki: 'Gelin size Rabbinizin haram kıldıklarını okuyayım: Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya iyilik yapın. Fakirlikten dolayı çocuklarınızı öldürmeyin; sizi de onları da biz rızıklandırırız. Hayâsızlıkların açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Haklı olmanız müstesna Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Allah, aklınızı kullanasınız diye size bunları emretti." (Enam sûresi 151)
ZİNA ETMEK
Zina, insanoğlunun imtihan için yeryüzüne gönderildiğinden beri haram edilmiş ve insan aklının, ahlâk ve hukuk nizamlarının ve diğer semâvî dinlerin tamamen yanlış ve çirkin gördüğü bir davranış olup İslâm’da da büyük günahlardan sayılmıştır.
Kullarını çok seven Cenâb-ı Hak, onların böylesi bir çirkinliğe düşmesini asla istemez.
Zina yapmak öylesine çirkin bir günahtır ki, Cenâb-ı Hak, o günahı işlemek bir tarafa yanına yaklaşmayı bile yasaklamıştır.
Âyet-i kerimelerde şöyle buyrulur:
“Fuhşiyâtın (kötülük ve edepsizliğin) açığına da gizlisine de yaklaşmayın!” (En’âm sûresi 151)
“Zinaya yaklaşmayın, zira o çok çirkin bir hayâsızlık ve çok kötü bir yoldur.” (İsrâ sûresi 32)
Yani zinaya zemin hazırlayan hiçbir yola ve vesîleye yaklaşmamak gerekir.
Peygamber efendimiz(Aleyhisselam)şöyle buyurmuştur:
“Zinâkâr, (kâmil bir) mü’min olarak zinâ etmez; hırsız, (kâmil bir) mü’min olarak çalmaz; içki içen, (kâmil bir) mü’min olarak içki içmez. Kişi bunları yaptıktan sonra tevbe kapısı hâlâ ona açıktır.” (Buhârî)
Resûlullah efendimiz(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ali’ye(Radiyallahu Anh)hitaben şöyle buyurdu:
“Ey Ali, âniden bir haramı gördüğünde dönüp tekrar bakma! Zira ilk bakış senin (için affedilmiş)tir, ancak ikinci bakış aleyhinedir (günahtır).”
(Ebû Davud,Tirmizî)
İslam dinine göre Zina yapmak büyük bir günahtır. Zinadan uzak durmak için, zinaya götüren sebeplerden de uzak durmak gerekir Zina, insan onuru, haysiyeti, şerefi ile bağdaşmayan, aileye ve topluma yönelik en büyük dejenere ve yıkım hareketidir, çirkin bir iştir.
"… (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın. ...” (En'am sûresi -151)
Aleni(Açık) bir şekilde yapılması, insanı utandıran zina ve benzeri günahların, gizlice yapılması da haramdır ve çirkinliktir.
LİVATA YAPMAK(EŞCİNSEL İLİŞKİ)
İslâm dininde zina, fahişelik gibi bir hayasızlık örneğini teşkil eden livâta da kesinlikle yasaklanmıştır. Livâtaya, oğlancılık veya homoseksüellik veya kadınla arkadan temasa “livâta” veya “lûtîlik” de denir. Livâta, insan şahsiyetine ve haysiyetine hiçbir şekilde yaraşmayan ahlâkî suçlardan biridir
Rabbimiz Kur’an-Kerim’de;livata ile ilgili şöyle buyurmuştur;
"Lût'u da (peygamber gönderdik). Kavmine dedi ki: "Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhuşu mu yapıyorsunuz? Çünkü siz, şehveti tatmin için kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz taşkın bir milletsiniz." (Araf sûresi-80.81.)
İlk olarak yaygın halde Lût kavminde görülen ve erkeklerin erkeklerle ilişki kurması anlamına gelen Eşcinsellik (Livata),yasak ve son derece çirkin ve pis bir iştir.
Peygamber efendimiz (Aleyhisselam)şöyle buyurmuştur: “Eşine arkasından yaklaşan lânetlenmiştir.” (Ebu Davud) “Lût kavminin yaptığını yapan kimse lânetlenmiştir.” (Tirmizi)
MUAYYEN GÜNLERDE(HAYIZLI İKEN)KADINLARA YAKLAŞMAK
"Sana kadınların ay hâlini sorarlar. De ki: “O bir ezadır (rahatsızlıktır). Ay hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. ..." (Bakara sûresi-222)
Muayyen günlerinde yani adet halleri devam ederken kadınlara (cinsel yakınlık)yaklaşmak yasak ve günahtır.
Hayız hali kadınlar için bir eziyet ve sıkıntı halidir,kadınlar bu özel günlerinde duygusal olarakta çok hassas halde olurlar bu yüzden bu günlerde cinsel yönden kadınlara yaklaşmak onlara tamamen eziyet olur
HAKSIZ YERE YETİM MALI YEMEK
"Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir." (Nisa suresi -10)
"Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır."
(Nisa suresi -2)
Kim olursa olsun haksız yere birinin malını yemek haram ve günah olmakla beraber, yetim haklarına özellikle dikkat çekilmiştir. Yetimler, henüz kendilerine ait malları koruyacak durumda olmadıkları için, onların malları velilerine emanettir. Yetimlerin mallarını koruma hususunda son derece dikkatli olunmalıdır, çünkü bu Allah’ın emridir.
FAİZ YEMEK
İslam dini, insanların birbirini sömürmesini değil aksine mali durumu iyi olanların(zenginlerin) ihtiyaç sahiplerini koruyup kollamasını böylece sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın meydana gelmesini istemiştir. Bundan dolayıdır ki zenginle fakir arasında bir köprü olan zekâtı emretmiş, zengin ve fakir arasındaki yardımlaşma,dayanışma ve kaynaşmayı, karşılıklı sevgi,saygı ve hürmeti yerleştirmiştir. Zekât ve Allah rızası için faizsiz borç verme sayesinde, zenginle fakir arasındaki nefret duygularını sevgiye, kıskançlık hislerini samimiyete, anarşi ve karışıklığın, yerini huzur ve sükuna terk eder.
Alemlerin Rabbi olan Allah faizin yasak ve haram olduğunu bizlere Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bildirmektedir:
Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların: "Alım-satım da ancak faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alış-verişi helal, faizi haram kılmıştır. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de (faize) bir son verirse, artık geçmişi kendisine, işi de Allah'a aittir. Kim (faize) geri dönerse, artık onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklardır. (Bakara Suresi, 275)
"Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın." (Bakara sûresi-278)
"Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz." (Al-i İmran sûresi-130)
Faiz Allah tarafından bu Ayet-i Kerimeler ile kesin bir şekilde yasaklanmış ve haram kılınmıştır.
DOMUZ ETİ YEMEK
"De ki: “Bana vahyolunan Kur’an’da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir.” Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir." (En'am suresi 145)
İslam dininine göre domuz eti yemek kesin olarak haram ve günahtır. Domuz etinin haram olduğu, Bakara suresinin 173. ayeti ile Maide suresinin 3. ayetinde net olarak geçmektedir.
Yazımıza önümüzdeki hafta devam edeceğiz inşaAllah
Selam ve dua ile