FUTBOLUN GLADYATÖRLERİ - Servet Şenyiğit

          Trendyol Süper Lig’ in 15. Haftasında MKE Ankaragücü ile Çaykur Rizespor 1-1 berabere kaldığı maçın bitiminin ardından MKE Ankaragücü Başkanı Faruk Koca maçın hakemi Halil Umut Meler’ e yumruk atıyor. Yere düşen hakem Meler yerdeyken de tekmeleniyor.

           Olay tüm Türkiye’ de ve dünyada  tepkiyle karşılandı. Faruk Koca tutuklandı ancak daha önce yaşanan olayları anımsayınca insan karamsarlığa düşüyor. Fatih Terim maçın hakemine tükürse de  daha sonra Milli Takım’ ın başına getirildi. Fenerbahçe kafilesine silahlı saldırıda bulunup otobüsü kurşunlayanlara ne yapıldı? Son olayda bile MKE Ankaragücü taraflarından bir grup hastane önüne gidip başkanlarına destek tezahüratı yaptı.

          Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi olayı kınadı ve Süper Lig maçlarının süresiz ertelendiğini açıkladıktan bir gün sonra maçların bir hafta ertelendiğini söyledi. Geçen sezon Beşiktaş’ lı Josef de Souza hakeme uçarak tekme atmaya çalışan bir taraftarı engelleyip yere yatırdığında  TFF seyirciye değil de Souza’ ya ceza verilmişti. Mehmet Büyükekşi Gaziantep FK Başkanıyken hakemler hakkındaki olumsuz sözlerini unutmuş olmalı. İşin ilginç yanı, TFF Başkanı M. Büyükekşi’ nin MKE Ankaragücü Başkanı F. Koca’ ya Fair Play (centilmenlik) ödülü vermiş olmasıydı.

          Spor ve beden eğitimi, çağımızda insan sağlığı için önemli. Hem vücut hem akıl zindeliği, karakter, ahlak ve erdem eğitiminin bir parçası. Antik Yunan ve Roma'daki spor, efendileri ve halkı eğlendirmek içindi. Gladyatör dövüşlerinde yarışanlar, dövüşenler kölelerdi. Ölüm ve yaşamları efendilerinin elindeydi. Ve bu spor çoğunlukla kanlı bitmekteydi. Ödüller de çeşitliydi; para, içki, kadın, şanslıysa yaşamı veya özgürlüğü.

          Günümüzde de futbolcular modern gladyatörler, taraftarlar da bankamatik oldular. Tekelleşmeyle birlikte kulüpler patronların, şirketlerin ve kara para aklayıcılarının eline geçti. Kulüpler holdingleşti, sponsorlar söz sahibi oldular. İş insanları futbolcuyu alırlar, satarlar, kiraya verirler. Oyuncu da daha fazla para ve şöhret vaadi karşılığında kendini akıntıya bırakır. Ne denli başarılı olur ve çok para kazanırsa, tutsaklığı da o oranda artar. 

          Futboldaki bu tekelleşme, daha fazla puan daha fazla para kırbacı şiddeti de körüklüyor, sahayı arka plana atıyor ve seyir zevkini düşürüyor. Bir anımsatma yapayım; Süper lig de ki kulüpler bahis sektörüyle 31 tane anlaşma imzalamışlar.

          Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim” sözünü tekelleşmeyle birlikte unutuluyor unutturuluyor olması üzücü.

servetsenyigit@gmail.com