Lüleburgaz'da Yeni Bir Tat: Zooffee Coffee Açılıyor!
Lüleburgaz Ziraat Odası’ndan uyarı
Yangın Lüleburgaz’ı korkuttu
Kırklareli Valisi Turan, şehitliği ve şehit ailelerini ziyaret etti
Bu yazı 26 Haziran 2024, Çarşamba 09:23:02 tarihinde eklendi. 487 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

"İÇSEL DÖNÜŞÜM VE MOTİVASYON: 'NASIL'I BULMAK" - Burcu Çalışkan

 

Bir varmış bir yokmuş… Bize anlatılan başarı hikâyeleri, emsal hayatlar ve çizilen yol haritaları varmış. Eskiden masallar, dinler ve felsefelerle ve romanlarla hayatımıza yön verirken şimdi ise kişisel gelişim, psikoloji yayınları ile yön vermekteyiz. Tüm bunları yapmamızdaki amaç yolumuza, kör noktalarımıza ışık tutması ihtiyacındandır. Ve bu çok iyi bir şey… Okuruz, pek çok bilgi ediniriz; ama yine de bazen hatta çoğunlukla diyebilirim ki, hayatımızı yoluna sokmak, bir isteğimizi hayata geçirmek, bir hedefimize ulaşmak için ne yapmamız gerektiği bilgisini edinsek de, bildiğimiz halde bir türlü başlangıç yapamayız ya da ilk adımları atsak bile istikrarlı olamayız.

Kitaplarda makalelerde, filmlerde hatta sosyal medyada neye ihtiyacımız olduğu, ne yapmamız gerektiği çok iyi anlatılıyor. Sabah erken kalk, spor yap, sağlıklı beslen, akışta ol, kendini sev, şefkat göster, sınırlarını koru vs… Okuduklarımız, izlediklerimiz, ne yapmamız gerektiğini söyler ama nasılından tam olarak bahsetmez. Ya da verdiği reçete hepimizde tam olarak işe yaramaz. Evet, erken kalkıp spor yapmam tabii ki sağlıklı ve iyi. Hepimiz bunu biliyoruz ancak Ben bunu yapacak motivasyonu ‘nasıl’ sağlayacağım? Sınırlarımı en yakınıma karşı korumayı nasıl başarabilirim? Ve bunları sürdürülebilir kılabilir ve nasıl istikrarlı olabilirim? İşin aslında en zor kısmı da bu değil mi aslında…

Sosyal medyada karşıma çıkan bir reçeteyi paylaşmak isterim. Listede kişinin doyum aldığı bir hayata ulaşması için bir öncelikler listesi paylaşılmış. Size hayatınızın muhteşem olacağına dair garanti versem, aşağıdaki listeyi paylaşsam ve siz de bunları tek tek yapsanız gerçekten her şey çok kolay ve güzel olmaz mıydı?

Öncelikler listesi

Ben, kendim ve özüm

Öz mutluluğum

Hayatımda beni geri besleyen şeyler

Zihinsel huzurum ve kalbimi korumak

Finansal olarak sorumluluk sahibi olmak

Gelişimi sürekli kılmak

İstikrar ve dönüşüm

Negatif iç sesleri elimine etmek

Alma-verme dengesi içinde ilişkiler

Öğrenme, öğrendiğini unutmama ve tekrar öğrenme

Ruhuma iyi gelen iş

Odağımı kontrol altında tutmak

Geleceğimi geçmişimin üstünde, şimdimi geleceğimin üstünde tutmak

Liste şahane evet, yapsak çok daha doyumu olabildiğimiz bir hayatımız olur. İçsel motivasyonu eyleme geçmeye yeterli olmayan birisi hayatında ihtiyacı olan o muhteşem dönüşümü yaratabilir mi? Her şeyden önce bunu tek başına yapabilir mi? İlk adımı atmak veya istikrarlı olabilmek için tam olarak neye ihtiyacı var? Tüm bu soruların cevabını vermeden o büyük tavsiyeler hayata geçirilebilir mi?

Listedekilerin tamamında, sürdürülebilir, istikrarlı içsel motivasyona yüksek yani kısacası ‘nasıl’ına sahip değilsek tüm bu yazılanlar, söylenenler, her şey kuru gürültü. Ya da en iyi ihtimalle bize yapmayı ertelediklerimizin acısını artıran hatırlatıcılar listesi olarak kalır. ‘Peki bu durumda ‘nasıl’ı nasıl buluruz?’ diyebilirsiniz. Sorunun cevabını bazen kendi adıma bile vermekte zorlanıyorum. Herkesin nasılı kendine özgüdür. Her insanın motivasyonu, anlam kaynağı ve eylemleri bambaşkadır. O nedenle, ‘nasıl’ ilgili bir reçete veremem ve kimse veremez. Ama ‘nasıl’a nasıl ulaşacağınıza dair bazı noktaların altını çizebilirim ve kendi ‘nasıl’ınızı bulmanıza yardım edebilirim.

Her şeyden önce yeni bir başlangıç yaparken, hayatımızda yeni bir alana geçiş yaparken, bir adım atarken duru bir akla ihtiyacımız var. Gürültülü bir zihin odağını koruyamaz. Eyleme geçmenin, istikrarlı olabilmenin ilk koşulu zihnimizin karmaşasının dinmesidir. Zihnimizdeki gürültüyü dindirmenin tek yolu tüm soruların yanıtlanmış, kilitli odaların kilitlerinin kırılmış, kapıların açılmış, doğru cevapların bulunmuş olması gerekir. Gerçekten ne isteğinizi iyi bilmeye ve neyi neden istediğimize dair duygusal ve mantıksal kanıtlara ihtiyacımız vardır. İkinci olarak, duru bir aklın yolu öz farkındalıktan geçer. Yapmak istediklerim, kendi doğrularım mı, kendi isteklerim mi, kendi hayallerim mi? Yoksa, onların kılığında gelen imitasyon, suni yaratılmış istekler mi? Doğduğum ilk günden beri bana düz ya da ters kodlanan istekler mi? Eyleme geçmek için tüm bunları ayırt etmek gerekli. İçsel doğamızla bütünleşik eylemlere ihtiyacımız var. Bu ayrımı kendimizin farkında olmadan yapamayız.

Üçüncüsü ise, bizi yolda tutacak bir üst akla ihtiyacımız var. Yalnız başımıza içinden geçmemiz neredeyse imkansız olan bazı durumlarla karşılaşabiliriz. Bize ayna olan, odağımızı korumamıza, istikrarımızı ve irademizi sağlamaya yardımcı, biz düştüğümüzde düştüğümüz çukurdan bizi çıkartan bir üst akıl. Tüm bunları kendi başıma da yapabilirim diyorsan işte o zaman çok iyi. Ancak en ulvi, bilge insanın bile hayatında nereden başlayıp, nasıl sürdürebileceğini bilmediği, tökezlediği, başladıklarından vazgeçtiği ertelediği pek çok süreç olur. Bu yüzden objektif yetkin bir üst aklın varlığı, her zaman duru bir zihin ve öz farkındalık ve olma yolculuğumuzda yokluğundan çok daha iyidir.

Tüm bunlardan yola çıkarak, son olarak kusurlarımızın, başarısızlıklarımızın ve istikrasızlıklarımızın olması gayet insani bir durum. Hiçbirimiz bu kusurlardan muaf değiliz. Ancak bu iş cesaret işi ve cesaret en önemli erdemdir. Çünkü cesaret olmadan hiçbir erdeme sahip olamayız. Cesaret ise kendimize, hayatımıza ve başkalarına çekinmeden, ön yargısız bakabilmeyi gerektirir. Tuhaf ya da sorunlu olmayı kendimize yasakladığımız zaman, kendimizi dürüstçe kabul etmediğimiz zaman olmak istediğimiz kişiye ve sahip olmayı istediğimiz hayata sahip olmak mümkün olamayacaktır. Büyümek için gün ışığına ve kendimizi de olduğu kadar kabul etmemiz için karanlığımızı sevmeye ihtiyacımız var.

Sevgiyle kalın…

Yazdır Paylaş
Diğer Burcu Çalışkan Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek