Sevgili dostlar!
Son zamanlarda yaşanan olaylar, toplumumuzun ne denli derin bir kriz içinde olduğunu gözler önüne seriyor
Sokaklarda yaşayan patili dostlarımızı kurtarma çabası içindeyken, kadınlarımızın hayatlarını kaybetmesini izliyoruz bu mücadelelerin ne kadar acı bir ikilem içinde olduğunu gösteriyor. Kadınları savunma noktasında daha güçlü bir ses oluşturmak için çabalarken, destek verdiğimiz siyasetçilerin, gençlerin ve akademisyenlerin hapse atılması, özgürlük ve adalet arayışımızı daha da karmaşık hale getiriyor.
Kapitalist sistemin iklim kanunlarını üzerimize salarken, doğamızı koruma çabalarımız da göz ardı ediliyor. Bu, sadece çevre sorunları ile sınırlı kalmıyor; aynı zamanda insanların yaşamları, gelecekleri ve toplumsal yapımız da etkileniyor. İklim değişikliği ile mücadele ederken, hak mücadelesi veren herkesin sesi daha çok duyulmaya ihtiyaç duyuyor. Bu noktada, hem kadınları hem de gençleri savunma çabamız, toplumsal adalet arayışımızın bir parçası haline geliyor.
Ey benim güzel ülkem, mazlum halkım.
Gözlerinizi açana kadar, sıra sana gelecek. Şimdi, mücadele zamanıdır. Sesimizi birleştirip, haklarımızı savunmalıyız. Birbirimizi destekleyerek, bu karanlık günlerden kurtulabiliriz. Unutmayalım ki, dayanışma içinde olduğumuz sürece, kimse bizi susturamaz.
Sesimizi yükseltmeli, adaletin ve özgürlüğün peşinden koşmalıyız. Yoksa, seni savunacak, senin için ağlayacak kimse kalmayacak. Geleceğimizi şekillendirmek için, bugün harekete geçmeliyiz. Birlikte daha güçlü olabiliriz; dayanışma içinde, umutla yarınlara yürüyelim.