FARKLILIKLARIMIZ ZENGİNLİĞİMİZDİR - Serbülent Avcı

Sevgili dostlar

Hayatımın büyük bir bölümünü emek ve sınıf mücadelesine adamış bir kardeşiniz olarak öğrendiğim acı bir gerçek var kapitalizm "gölgesini satamadığı ağacı keser"

Kapitalizm ve onun uşakları yıllardan beri halkları bölüp parçalayıp yönetirler.

Hiç kimsenin bir biri ile barışıp bir araya gelmesini istemez ve sürekli halkların arasına fitne fesat sokup kavga etmemizi isterler ki kendileri rahat etsin.

Ama benim gibi eli kalem tutan ağzı laf yapan kişilerde insanlarımıza şunu anlatmaya devam edeceğiz "BARIŞMALIYIZ"

SEVGİLİ DOSTLAR

Kapitalizm, tarihsel olarak bölüp parçalayıp yönetme stratejileriyle şekillenmiş bir sistemdir. Güçlü olanın zayıfı ezdiği, çıkarların dostlukların önüne geçtiği bir ortamda, toplumların bir arada yaşama iradesi adeta bir tehdit unsuru olarak görülmektedir. Ancak bu durumu değiştirmek, eli kalem tutan herkesin sorumluluğundadır. Barış, sadece bir kelime değil; aynı zamanda bir yaşam felsefesi olmalıdır.

Her şeye rağmen, barışı yazmak ve istemek, bizim için bir zorunluluk haline gelmiştir. Çünkü barış, halklar arasında köprüler kurar; farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görmemizi sağlar. Eğer halklar barış içinde yaşarsa, kapitalizmin bu hain oyununu boşa çıkarabiliriz. İnsanları sadece ekonomik çıkarlarla değerlendiren bir sistemin dayatmalarına karşı durmak, barışın sağladığı dayanışma ile mümkün olacaktır.

Kapitalizm, insanları tüketim nesneleri olarak görürken, bizler insan olmanın getirdiği değerleri savunmalıyız. Barış, empati ve dayanışma ile güçlenir. Bu bağlamda, kalemlerimizi barış için kullanmak, kelimelerimizle toplumsal bir değişim yaratmak zorundayız. Her bir yazı, bir dizi düşünceyi, bir toplumsal hareketi tetikleyebilir.

Toplum olarak, barış arayışımızda birleştiğimizde, ekonomik sistemlerin insanları bölme çabalarına karşı durabiliriz. Barış, sadece bir ideal değil; aynı zamanda bir gerekliliktir. Barış içinde bir arada yaşamak, yalnızca bireylerin değil, toplumların da yararına olacaktır.

Barış istemek ve bunu yaymak, herkesin görevidir. Kalemlerimizi, düşüncelerimizi ve eylemlerimizi barış için kullanmalıyız. Unutmayalım ki, halklar barış içinde olursa, kapitalizmin bu hain oyununu bozabiliriz. Barış, geleceğimizin teminatıdır.

Bugün ki yazımı ULU ÖNDERİMİZ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN bir sözü ile bitirmek istiyorum

"Yurtta sulh cihanda sulh"

Sevgi ve barış ile kalın.